24 Kasım 2016 Perşembe

bulut gölgesi: Yeni Yılda Benimle Birlikte Kalpleri Aydınlatır mı...

bulut gölgesi: Yeni Yılda Benimle Birlikte Kalpleri Aydınlatır mı...

diye başlayan güzel bir etkinlik umarım bir çok katılanı olur.Bir çocuğun mutluluğu ,ziyaret edilen bir yaşlının hayır dualarını almak  kadar huzur verici başka duygu gelmedi aklıma bulutgölgesi'nin blogundan daha çok detaybakabilirsiniz  http://bulutgolgesi.blogspot.com.tr/2016/11/yeni-ylda-benimle-birlikte-kalpleri.html

10 Ekim 2016 Pazartesi

AKLIMIZDA BULUNSUN

               Hafta sonu bir fırsatını bulup kuaföre gittim.Kaşımdaki dökülmeden dolayı oluşan açılmaları artık ciddiye almam gerektiğini bir kez daha hatırlattı kuaförüm.Aslında şu baharatçılarda satılan küçük şişelerdeki sarımsaklı yağlardan aklıma geldikçe kullanıyordum ama çok faydası olmadı.Ben de artık kuaförüm'ün tavsiye ettiği ve birkaç kez başkalarından da duyduğum karışımı hazırlamaya karar verdim.Bu gidişle kaş keli olacağım:)
  Karışım oldukça basit uygulaması da bir o kadar kolay,40 diş sarımsağı soyuyoruz, eziyoruz,yarım çay bardağı hakiki zeytinyağı ile karıştırıp bekletiyoruz.Pamuk ,fırça yada benim gibi pamuklu kulak  çubuğu ile karışımı kaşımıza sürüyoruz ,sarımsağın o güzel kokusuna dayanabildiğimiz kadar bekletip yıkıyoruz.Basit bir işlem aslında düzenli yapıldığı zaman sonuç kesin:)
Sarımsakla aynı uygulamayı çok eskiden saç için duymuştum hatta deneyen bayandı, çok fazla saç dökülmesi vardı,sarımsaklı zeytinyağı uygulamasıyla saç köklerini korumuş ve yenilerinin çıkmasını sağlamıştı.Sarımsak bu bin derde deva azıcık da kokusu güzel olsaydı:)


7 Ekim 2016 Cuma

BOLLYWOOD SUNAR PK

 
                   Bollywood filmlerini sever misiniz bilmiyorum ama bu filmden sonra mutlaka bir sempatiniz olacak buna eminim.Film  karmaşık  felsefelerin iddialı ve benzersiz yönlerini orjinal bir şekilde anlatıyor.Basit,eğlence dolu,gerçek bir aşk masalını da içinde barındırıyor.PK yi canlandıran Aamir Khan kimsenin sormadığı aklına gelmeyeceği soruları sormaktadır.Bu sorular masum,çocukça sorular gibi görünse de cevap bulunması çok zor ve enteresandır.PK nin masum yaşamını gören insanlar kendi sıradan hayatlarını sorgulamaya başlarlar.

2014 yılının en beğenilen Hint filmi olmuş bu film Rajkumar Hirani yönetmenliğinde Aamir Khan'ın oyunculuğuyla gerçekten izlenilmesi gereken bir film olarak düşünüyorum.Ben akşam ikinci kez izleyince bu yazıyı yazmak istedim:)Film başta biraz saçma gibi gelse de özellikle ikinci yarıya doğru hayatı sorgulayan ve sorgulatan bir film olduğu apaçık ortaya çıkıyor.Bollywood'da Aamir Khan'ın ayrıcalıklı bir oyuncu olduğunu bir kez daha görüyoruz bu filmi izlerken


4 Ekim 2016 Salı

HAYVAN HAKLARI GÜNÜ

        Bu gün bir çok yerde gördüğünüz üzere hayvan hakları günü,hayvanları koruma ve sevme günü.Bu özel günler hep böyle değil midir? kadınlar günü o günü bu günü.Biz insanlar bedensel olarak olmasa da zihinsel olarak,akıl olarak üstün canlı ırk olmasaydık bu güzelim dünya da zarar verdiklerimizi korumak zorunda kalır mıydık?kalmazdık.Diğer canlıların yaşam alanlarına saygı duysaydık onların soyu tükenmesin diye çaba harcamak zorunda kalmazdık ondan sonrada onun günü bunun günü diye kendi çapımızda duyarlı duyarsızları oynamak zorunda olmazdık.Vicdan çok önemli ve her şey den önemlisinin cana verilen değer olduğunu düşünüyorum .Bütün özel günler  kaldırılsın bence dünya canlılar günü adı altında toplansın her gün o gün olsun,he öyle de yapamıyorsak  öyleymiş gibi  yaşayalım derim sevgiyle kalın bütün canlılar:)

ZAMAN SU GİBİ AKIP GİDİYOR


 
      Bir çoğumuzun düşüncesi son zamanlar da aynı,hem kendimiz hemde etrafımızda duyduğumuz söylemler "zaman ne kadar hızlı geçiyor ,hafta bir başlıyor bir bitiyor".Gerçekten de çok doğru bir bakmışız pazartesi,cuma arası göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor,hafta sonunu saymıyorum o zaten hep hızlı geçen bir kavramdı benim için:).

       Zaman kavramı neydi önce ona bir bakalım zaman,bir anı başka bir anla kıyasladığımızda ortaya çıkan algıdır aslında,tamamen algılayana bağlı göreceli bir kavramdır.Mesela önümüzden geçen ilk araçla ikinci aracı gördüğümüz an arasında bir süre olduğunu düşünür ve arada geçen süreye zaman deriz .İkinci aracı gördüğümüz anda ,ilk aracın bilgisini aklımızda bir bilgidir;o bilgiyi yaşadığımız anla kıyasladığımızda zaman algısını elde ederiz.Bu kıyaslamayı yapmasak zaman da olmayacak .

     Çok sevdiğimiz bir ortamda olduğumuzda geçirdiğimiz zaman bize çok az gelebilirken,sevmediğimiz ortamda geçirdiğimiz zaman çok uzun gelebilmektedir.Saate bakmasak yani günü 24 saate bölmemiş olsak aynı zaman için farklı sürelerden bahsedebilirdik belkide.

   Zaman ,algılayana bağlı göreceli bir kavramdır ancak günümüzde zamanın kısaldığı konusunda herkes aynı fikirdedir.Bu durum Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde haber verdiği bir olay olduğu gibi aynı zamanda bilimsel de bir gerçektir.Bir hadis de "kıyamet yaklaşınca zaman birbirine yaklaşacak.Bir sene bir ay gibi,bir ay bir hafta gibi,bir hafta bir cuma gibi,bir cuma kuru hurma yaprağının ateşte yanması gibi olacak"diye geçmektedir.

   Bilimsel gelişmeler de zamanın kısaldığını göstermektedir.Schuman  rezonansının artması ,küresel faktörler,dünyanın ağırlık merkezinin değişmesi ve diğer sebeplerden dolayıdünyanın dönüş hızı artıyor.Eskiden 24 saat olan bir gün bu hızla dahada kısalıyor.24 saat 16 saat gibi yaşanıyor.

                       Nedir peki bu Schumann rezonansı,dünyanın yüzeyi ve iyonosfer tabakası arasında 55km.lik bir boşluk bulunmaktadır ve bu boşluk rezonans özelliği taşımaktadır.(Rezonans,bir nesnenin en doğal olarak titreşmeyi istediği frekans olarak tanımlanabilir)Shuman rezonansı ilk defa 1952'de fizikçi Winfried Otto Schumann tarafından açıklanan,1957 de de Schuman ve Konig tarafından kanıtlanmış olan yeryüzü ile iyoosfer tabakası arasında meydana gelen doğal titreşime denir. Kısaca dünyanın zemin temel frekansı ya da nabzına verilen isimdir.Dünyanın zemin temel frekansı yada "kalp atışı"(Schumann Rezonansı,SR olarak adlandırılır)hızla artmaktadır.Coğrafi bölgelere göre değişkenlik göstremesine rağmen,onlarca yıldır toplam ölçüm7.8devir/saniye'yi göstermekteydi .Bu değerin sabit olduğu düşünülüyordu ve global askeri haberleşme sistemi bu frekans üzerine geliştirilmişti.Son raporlar,1980 den itibaren hızla artış göstermektedir.Bugün bu değer yaklaşık 11 devirdedir.Bu oran 13 devire ulaştığında duracaktır.Bilim bu oranın neden yükseldiğini yada yükselişe denen olanın ne olduğunu henüz bilemiyor.

      Biraz ürkütücü bir yazı oldu farkındayım ama bazı gerçekleri görmezden de gelemeyiz son zamanlarda merak ettiğim ve araştırdığım bu konuyu sizinle paylaşmak istedim 

  
    


    

   

7 Haziran 2016 Salı

BENİM BUGÜN YAŞ GÜNÜM :)

           



                             

                     

                                        Evet bugün benim yaş günüm,geçen hafta başlayan kutlamalar hafta sonu adaya gitmemizle hız kazanıp bugünde akşam sanırsam devam edecek gibi görünüyor.Sosyal medya hesaplarımdan tebrikleri kabul edip mutlu mutlu bir gün geçireceğim. Birçok tanıdığımın telefonlarına  bildirim gelmese haberi bile olmayacağı bugünü en içten dilekleriyle kutlamaları da  çok hoş :)artık hepimizin bir asistanı var aslında bugün şunun yaş günü hadi bir pasta resmi yada mesaj atalım:)güzel aslında ne olacak ki hep yapıyoruz:)
           


                                  Kutlamaları geçen hafta başladı dediğime bakmayın  canımız pasta çekti alırken kızım üzerine "doğum günün kutlu olsun annem" yazdırmış.
                        Hafta sonu ada planımız daha önceden vardı denk geldi ee bugünde kutlasınlar artık değil mi :)kardeşime kalsa 40 yaşına gelince kimseye duyurmayıp sessiz sedasız geçirmek gerekiyor:) biz konfeti bile patlattık o kadar aman bir dahamı kırk olacağım maksat eğlence olsun.
                           
                          Cumartesi İstanbul'a öyle bir dolu yağdı ki iri iri taneler halinde ve çok uzun sürdü kısa süreli atıp geçmedi.Biz o durumda bile vaz geçmedik ada planımızdan. Dolu durdu çıktık kuaföre bakımlarımızı yaptırdık, sonra hazırlıklar yaptık ertesi güne , çok güzel ve güneşli bir gün geçirdik, Büyük adaya gittik çok ama çok kalabalıktı.Plajlar açılmamıştı yukarıda kalan ilk plaj açıktı onuda geçmiş olduk geri dönmedik, denize  o sıcakta bir girip çıksaydık iyi olacaktı.Müzeyi gezdik bizde çok ilgili bir görevlisi vardı içeri davet etti müze hakkında bilgi verdi.Ada sakinlerinin bağışlarından oluşan çok güzel bir müze gidince bir bakın derim 3 tl giriş,bahçesinde oturup sıcak soğuk bir şeylerde içebilirsiniz.Okuduğunuz kitapları bağış olarak bırakabilir yada bağış yapmak adına kitap satın alabilirsiniz,kitap sepetinden biz aldık bırakacak kitap yoktu yanımızda:)

              Resim çektik fakat makineden bilgisayara atamadık henüz telefondakilerden bir kaç tane seçtim bu yazı için sevgiler herkese iyi ramazanlar diliyorum:)


2 Haziran 2016 Perşembe

BİR GÜNDE BÖYLE GEÇTİ




             
              Şükretmek,her zaman her durumda şükretmek,zaten biliyordum ama bazen akıldan çıkabiliyor,dün bir kez daha anlamış oldum.Acilin kapısında gelecek ambulansı beklerken saçlarımın diplerinin uyuştuğunu hissettim adeta.Normal sıradan bir günken birden adrenalini yüksek bir güne dönüşmesi bayağı yorucu oldu.Ofiste bir yandan işlerimi yaparken bir yandan da blogları okuyordum,kızımın arkadaşları sonrada müdür yardımcısı telefonla arayıp İrem'in kötü olduğunu okula gelmem gerektiğini söyledilerHemen babasını arayıp beni almasını ve okula gitmemiz gerektiğini söyledim fırladık çıktık.Bizim fırlamamız, acil çıkmamız İstanbul trafiğinde çokta bir şey ifade etmiyor 10 dakikada gideceğimiz okula bir türlü ulaşamadık okul ambulansı aramış onlar gelmiş bizi aradılar direk hastaneye gelin diye, hemen bir U dönüşüyle hastaneye ulaştık fakat bu sefer ambulans yok, acil kapısında beklerken insan çok kötü oluyor ambulans yaklaşırken yanımızdakilerin ben bakamayacağım deyip kenara çekilmelerini duymak yada merakla bakmaya çalışanlar birde ağır çekim(slowmotion) sadece filmlerde olmuyor gerçek hayatta da olabiliyor bunu bir kez daha anladım.
İrem'in durumu iyi,olansa sınav stresi giremediği bir sınavı kaldı onuda yarın halledecek inşallah.
      Demem o ki biz bu durumda ne hale geldik daha kötülerden korusun Allah'ım biliyorum ki çok daha zorluklarla mücadele edenler var onlara kolaylık ve sabır versin.Bu arada 112 acilden gelen ambulanstaki  görevlilerde çok kibar ve ilgiliydiler onların gıyabında bütün sağlık çalışanlarına teşekkür etmiş olalım buradan.
             İrem kendine biraz gelince başladı tabi, dönüş yolunda araba tümseklerde  sarsınca keşke ambulansla dönseydim çok rahattı,ben artık metrobüsü kullanmam akbil ambulansta geçer mi?(birde öğrenci akbili)en büyük üzüntümüz bu olsun
derken......

                Jatomi fitnees battı ya, yani iflas vermiş bir günde bütün şubelerinde kapıya kilidi vurmuş . Onca kişi mağdur ben en çok çalışanlarına üzüldüm yazık maaşlarını da alamazlar, tekrar iş aramak zorunda kalacak onca insan Allah yardımcıları olsun.Diyeceksiniz şimdi bu ne alaka?Dün biz bu şekilde uğraşırken bir yandan eş dost arıyor "duydun mu?" neyi?"Jatomi kapanmış" duymazmıyız İremi ambulansla acile kaldırdık
bir sessizlik tabi karşı tarafta, sanki kar ortağıyız ya normal sıradan üyeleriz acile kaldırılmak ne alaka:)